Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Eğitime Dair Açıklamalar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Eğitim Yatırımları Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, konuşmasının satır başları şöyle;
Resmi açılışını yaptığımız eğitim öğretim yatırımlarının ülkemize, milletimize, aziz İstanbulumuza hayırlı olmasını diliyorum. Bugün 1 Temmuz 2019 ile 15 Şubat 2022 tarihleri arasında inşası tamamlanan toplam 122 okulumuzu resmen hizmete alıyoruz. Bu eğitim kurumlarımızdan 56 okul 1321 derslik, Milli Eğitim bakanlığımızca, 39 okul 1280 derslik İstanbul Proje Koordinasyon birimince, 27 okul 556 derslik ise hayır severlerimiz tarafından şehrimize kazandırılmıştır. 2,5 yıl gibi kısa sürede 3 bin 157 dersliğe sahip 122 modern eğitim tesisini İstanbullu kardeşlerimizin istifadesine sunmuş bulunuyoruz.
Açılışını yaptığımız okulların toplam yatırım bedeli 2 milyar 140 milyon lirayı geçiyor. Eğitim öğretim hizmetlerinin kalitesini daha da artıran bu yatırımların hayırlı olmasını temenni ediyorum. Hayır severlerimiz başta olmak üzere yatırımların inşasına maddi manevi destek veren herkese ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Yaklaşık 3,5 milyon öğrencimizin bulunduğu İstanbulumuzun eğitim alt yapısını güçlendirmek önceliklerimiz arasında yer alıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımız dahil tam 25 yıldır aziz İstanbulumuzun hizmetindeyiz.
Çeyrek asrı aşan hizmet yolculuğumuzda hiç bir zaman bahanelerin arkasına saklanmadık. Bizim milletimiz, bizim evlatlarımız en iyisine layıktır inancıyla diğer illerimizle birlikte İstanbul'a aşkla, şevkle hizmet ettik.
"Ataması yapılan 15 bin öğretmenin yarısı İstanbul'da göreve başladı"
2002 yılında 40 bin civarında olan derslik sayısını 3 kattan fazla artırarak bugün 129 bin seviyesine taşıdık. Bitmedi, özellikle bunu şuan da Ana muhalefetin ve yavru muhalefetin iyi bilmesi lazım 67 bin olan öğretmen sayısını 176 bine ulaştırdık. Öğretmen atamalarında önceliği ve ağırlığı İstanbul'a veriyoruz. 31 Ocak 2022 tarihinde ataması yapılan 15 bin öğretmenin yarısı İstanbul'da göreve başladı.
Öğretmen sayısındaki bu iyileşme sınıf mevcutlarına da olumlu yansıdı. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 40 iken bu gün bu sayı 21'e inmiştir. Kalabalık sınıf sorunu örneğin biz orta öğretimde tedrisat yaparken bizim sınıflarımız 75'di. Hatta ve hatta 100'ü aşan sınıflar vardı Anadolu'da. Biz öyle okuduk. Elhamdülillah şimdi bunların hepsi tarih oldu. Mevcutla yetinmiyor eğitim gibi istikbalimizi ilgilendiren kritik bir seviyede çıtayı sürekli yukarı taşıyoruz. Eğitim öğretim alanında İstanbul özelinde yakaladığımız başarıyı inşallah 2022 yılında devam ettirmekte kararlıyız.
"Toplam 275 projeyi şehrimize kazandırmayı planlıyoruz"
Yatırım programlarımıza son şeklini verdik. İstanbul'umuzda 5,1 milyar liralık 4 bin 194 derslikli 197 adet projeyi hayata geçireceğiz. Toplam 275 projeyi şehrimize kazandırmayı planlıyoruz. İstanbul'a yapılacak toplam eğitim yatırım tutarı 10 milyar lirayı geçecektir. Ana okullarımızın hizmete girmesiyle hem evlatlarımız erken yaşta okul ortamı ile tanışacak hem de ebeveynler evlatlarını emanet edebilecekleri eğitim yuvalarına kavuşacaklardır.
Bizler ilk emri oku olan beşikten mezara kadar ilim tahsil etmeyi emreden inancın mensuplarıyız. Bizler mescide girdiğinde ilim halkasına oturmayı tercih eden bir peygalberin ümmetiyiz. İlim, irfan ve hikmet medeniyetinin temsilcileri olarak eğitime öncelik vermek bizim hem görevimiz hem de olmazsa olmaz prensibimizdir.
Eğitim özellikle yerli milli ve insani değerler üzerine inşa edilmiş bir eğitim müfredatı ülkemizi selamete taşıyacak yegane yoldur. Eğitim için harcanan her kuruşun çarpan etkisi tartışma götürmezse eğitimi ihmal etmenin bedeli de çok ağır ve yıkıcı olacaktır. Türkiye vesayet ve istikrarsızlıkla boğuştuğu dönemde evlatlarının eğitimine gerekli hassasiyeti gösterememenin bedelini ödemiş bir ülkedir.
2002 yılından itibaren hazırladığımız tüm bütçelerde aslan payını hep eğitime tahsis ettik. 2002'de eğitime sadece 7,5 milyar lira ayrılmışken bugün yüksek öğrenim dahil eğitime ayrılan meblağ 274 milyar lirayı aşmıştır. Üniversite sayımız 76'dan 207'ye yükseldi. Derslik sayımız 343 binden 609 bine çıktı. Öğretmen sayımız 526 binden 993 bin 670'e ulaştı. Şu an görev yapan öğretmenlerimizin yüzde 75'ini biz atadık. Kütüphaneden laboratuvar sayısına kadar her alanda bizden önce yapılanları ikiye, üçe, dörde katladık. Orta öğretimde okullaşma oranını yüzde 44'lerden yüzde 90'lara taşıdık.
"28 şubat zihniyetinin eğitim sistemimizde açtığı kanayan bir yarayı daha iyileştirdik"
Eğitimde evrenselleşmenin yanında eğitimin demokratikleşmesi yönünde bizden evvel hayal dahi edilemeyen bir çok reforma imza attık. 8 yıllık kesintisiz eğitimi 4+4+4 şeklinde revize ederek 28 şubat zihniyetinin eğitim sistemimizde açtığı kanayan bir yarayı daha iyileştirdik. Seçmeli ders uygulamasının kapsamını genişleterek öğrencilerimizin isteklerine ve yeteneklerine göre tercihte bulunmalarına imkan tanıdık.
"Son 19 yılda 4 milyar ders kitabını ücretsiz şekilde öğrencilerimize ulaştırdık"
Ders kitaplarını sıraların üzerine koyarak böylece bizim zamanında çektiğimiz çileyi bugünün öğrencilerine çektirmiyoruz. Teksir kağıdı nedir bilir misiniz? Yani saman kağıdı, teksir makinası vardı. Teksir kağıdı ile ders notları hazırlanır ve mürekkep her tarafa dağılır o teksir notlarını satın alırdık. Biz böyle okuduk, dedik ki bu nesil kuşe kağıttan ders kitaplarını sırasının üzerinde bulsun öyle eğitim öğretim görsün. Ya bay Kemal işte biz eğitim öğretimi böyle yaptırıyoruz. Bunlar hep CHP iktidarının dönemlerindeydi. O dönemler biz bunları yaşadık. Son 19 yılda 4 milyar ders kitabını ücretsiz şekilde öğrencilerimize ulaştırdık. Yardımcı kaynak sorununu da biz çözüme kavuşturduk. Yardımcı kaynakları da bakanlığımız 2021 yılı kasım ayından bu yana hazırlayıp dağıtmaktadır. İki ay gibi kısa sürede dağıtılan yardımcı kaynak sayısı 24 milyona ulaşmıştır. Yıl sonuna kadar 100 milyon kitabı öğrencilerimize teslim etmeyi planlıyoruz.
"Türkiye diğer bir çok konuda olduğu gibi nüfus bakımından da önemli avantajlara sahiptir"
Sınırlarımız ötesine baktığımızda birçok devletin temel sorununun yaşlanan nüfus olduğunu görüyoruz. Bazı hesaplamalara göre 2050'de dünya nüfusunun yüzde 22'sinin 60 yaşın üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Özellikle nüfusu giderek yaşlanan Avrupa ülkelerinin her alanda çok ciddi sorunlarla karşılaşacağı anlaşılıyor. Son 2 yıldır koronavirüs sürecinde şahid olduklarımız bu meselenin nasıl dramatik boyutlara ulaşabileceğini hepimize göstermiştir. Türkiye diğer bir çok konuda olduğu gibi nüfus bakımından da önemli avantajlara sahiptir. Yaş ortalaması 33 olan ülkemiz geleceği şekillendirme, geleceğe damga vurma, geleceği inşa etme anlamında çok büyük bir imkanı elinde tutuyor. Ancak bu imkanı hakkıyla kullanmak kamusuyla, özel sektörüyle, STK'ları ile hep beraber atacağımız adımlara bağlıdır.
"Türk eğitim sistemini daha ileriye taşıyacak her türlü teklife, her türlü tenkide açığız"
Gençlerimizin nitelikli olması, kaliteli bir eğitim alması, bilimde, sanatta, kültürde, sporda kendisini geliştirmesi önemlidir. İyi bir mühendis, iyi bir doktor, sporcu, diplomat, hukukçu, öğretmen, akademisyen her ikisinin her ülkede yüz akı gurur kaynağı bunlardır. Millet olarak eğitim meselesinde güç birliği yaptığmızda hedeflere daha hızlı ulaşacağımız aşikardır. Türk eğitim sistemini daha ileriye taşıyacak her türlü teklife, her türlü tenkide açığız. Bizim bu konuda şimdiye kadar hiç bir kompleksimiz olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Muhalefetin ve ideolojik saplantılarla hareket eden kimi meslek örgütlerinin de meseleye bu şekilde yaklaşmalarını ümid ediyoruz.
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan ogretmenmeb.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.