Yaşadığımız çevrede ne kadar çok olumsuzluk olursa hayatımızda da o kadar çok stres yer alır. Evde, işte, trafikte, alışverişte, piknikte, eğlencede, taziyede yaşadığımız duygu durumu stresin hayatımıza sızmasında önemli rol oynar.
Yaşam kalitemiz, geleceği görerek planlar yapabilme durumu, iş hayatından memnuniyet en çok karşılaştığımız stres kaynakları arasında yer alır.
Aldığımız aylık ücret ile geçinebilmek, ay sonunu getirememe endişesi bir stres kaynağıdır.
Çocuğumuzun eğitimi, gelecekte nasıl bir yaşama sahip olacağı da bir stres kaynağıdır.
Öğrenci ya da velilerden şiddet görme ihtimali de stres kaynağıdır.
Aslında akşam eve sağ salim dönecek olup olmama düşüncesi de stres kaynağıdır.
Bir annenin sütünün kesilmesine neden olan, bebeğine mama ve bez almama ihtimalleri de stres kaynağıdır.
Emeklinin aldığı maaş nedeniyle geçinememesi ve ekmek kuyruklarında beklemesi de stres kaynağıdır.
Lise için LGS, üniversite için YKS, atama için KPSS vb. sınavlarda stres kaynağıdır.
Atama bekleyen öğretmenler için bir ses çıkmaması da stres kaynağıdır.
İnsan yaşamında birçok stres kaynağı bulunmasına karşın çok şükür ki bizim ülkemizde bu kaynakların birçoğuna rastlamamış olunacak ki yapılan bir açıklamada: ‘OECD’nin verilerine göre Avrupa ülkeleri içerisinde en az stres yaşayan öğretmenler bizim öğretmenlerimizdir’ ifadesi kullanılmaktadır.
Bizde Finlandiya’da yaşayan öğretmenler üzerinden aklımıza gelen stres kaynaklarını sıralayalım:
Okullarda öğrencilerinin ya da öğrenci velilerinin şiddetine maruz kalabilme ihtimali de stres kaynağıdır.
Açlık sınırında maaş alan öğretmenlerin geçinebilme ihtimalleri de stres kaynağıdır.
Mobbinge (bezdiriye) maruz kalmakta stres kaynağıdır.
Haksız, hukuksuz yönetici atamaları da stres kaynağıdır.
Zorla verilen angarya işlerde stres kaynağıdır.
Öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılması da stres kaynağıdır.
Kalabalık dersliklerde ders anlatabilmekte stres kaynağıdır.
Sınıflarda bulunan ve resmi dili bilmeyen yabancı uyruklu öğrencilerin çokluğu da stres kaynağıdır.
Aile birliğinin bozularak, eşinden-çocuklarından ayrı yaşamakta stres kaynağıdır.
Eşit işe eşit ücret verilmemesi, boş öğretmen kadrolarına ücretli öğretmenlerin görevlendirilerek onların da asgari ücretin altında çalıştırılması da stres kaynağıdır.
Köy okullarının kapatılmasından dolayı köy çocuklarının şehirlere göç etmeleri de stres kaynağıdır.
Eğitime devam edilen köylerde görev yapan öğretmenlerin, karşılamakta zorlandıkları ulaşım ücretleri de stres kaynağıdır.
Zorunlu hizmet bölgesinde görev yapan öğretmenleri teşvik edici, o bölgelerde çalışmaya özendirici özlük haklarının ve maaş farklarının verilmemesi de stres kaynağıdır.
Liyakat, adalet ve şeffaflık ilkelerine uyulmaksızın yapılan eğitim yöneticisi atamaları da öğretmenler üzerinde stres kaynağıdır.
Ah Finlandiya ah! Eğitim sistemin ne hallere gerilemiş. İnanmazsan OECD verilerine bakabilirsin!
Bu durumların devam etmesi halinde ne eğitimin kalır ne sistemin! Bizden söylemesi ey Finlandiya!
Yazıma, Eğitimde Finlandiya Modeli kitabının yazarı Pasi Sahlberg'ın şu cümlesi ile son vermek istiyorum:
‘Hakkaniyetin gözetildiği ve öğrencilerin iyi öğrenim gördüğü bir eğitim sistemi, geniş çaplı toplumsal ve ekonomik eşitsizliklerin etkilerini bertaraf edebilir.’
Ömer Barış EROĞLU
Eğitim Gücü Sen Mersin-Toroslar İlçe Temsilcisi
