Okul Müdürlerinin İstifaları Askıda: “Yönetmelik Engeli” Tartışmaları Alevlendi

Türkiye genelinde birçok okul müdürü ve müdür yardımcısı, görevlerinden ayrılmak için dilekçe vermelerine rağmen, istifaları ilgili milli eğitim müdürlüklerince işleme alınmıyor. Nedeni ise açık: Mevzuat gereği, bir okul yöneticisinin istifası sonrası öğretmenlik görevine geri dönebilmesi için kendi branşında boş bir kadronun bulunması şart koşuluyor. Ancak bu şart sağlanamazsa, ilgili kişinin istifası kabul edilmiyor ve görevine devam etmesi isteniyor. Eğitim çevrelerinde bu uygulama, “branş kapanı” olarak adlandırılıyor.

İstifa dilekçeleri kabul edilmeyen birçok yönetici, norm kadro fazlası nedeniyle branşına dönemiyor ve istemediği görevde kalmak zorunda bırakılıyor. Bazı yöneticiler ise emeklilik planları yapmış olmalarına rağmen bu kısıt nedeniyle görevlerini sürdürüyor. İl içi yer değişikliği dönemini beklemek zorunda kalan eğitimciler, dilekçelerini tekrar sunabilmek için uygun atama takvimlerini takip etmek durumunda kalıyor.

Memurların yer aldığı forumlarda ve sosyal medya platformlarında yapılan yorumlara göre, geçmiş yıllarda OHAL gibi özel dönemlerde de benzer uygulamalar gündeme gelmiş, bazı yöneticiler “resen görevlendirme” ile çalışmaya devam ettirilmişti. Bu süreç, görev yorgunluğu yaşayan eğitim yöneticilerinin psikolojik motivasyonunu olumsuz etkiliyor. Eğitim sendikaları da artan şikâyetleri gerekçe göstererek konuyla ilgili düzenleme yapılması gerektiğini vurguluyor.

Mevcut yönetmeliğin hem yöneticilerin iradesine hem de eğitim kurumlarının dinamik yapısına zarar verdiğini savunan eğitimciler, istifa süreçlerinde branş uygunluğu kriterinin esnetilmesini ya da merkezi bir yerleştirme mekanizmasıyla bu sorunun çözülmesini istiyor.

Uzmanlara göre, yöneticiler istifa süreçlerinde daha net yol haritaları izlemeli. Dilekçelerinde branşlarına ait boşluk bulunmadığını net şekilde ifade etmeleri, il içi atama takvimlerini yakından takip etmeleri ve gerekirse sendikal ya da hukuki destek almaları öneriliyor. Ayrıca MEBBİS ve e-Okul gibi dijital sistemlerde yer değişikliği kontenjanlarının düzenli kontrol edilmesi sürecin sağlıklı işlemesine katkı sağlayabilir.