Özellikle "kuantum bilgisayarlar ilkokul müfredatına girerse öğretmenler ne yapacak?" sorusu geleceğin öğretmen profilini tartışmaya açıyor. Çünkü bugünün sınıflarında henüz tam anlamıyla yer bulamayan teknoloji yarının ders kitaplarının başrol oyuncusu olabilir.
Kuantum bilgisayarlar klasik bilgisayarlardan çok daha hızlı ve karmaşık hesaplamaları gerçekleştirebilen sistemler. Bu karmaşıklık anlatımı da öğrenmeyi de zorlaştırıyor. Hal böyle olunca ilkokul seviyesinde bu konunun öğretilmesi sadece öğrenci değil öğretmen için de ciddi bir hazırlık gerektiriyor. Bugünün öğretmenleri pedagojik formasyonun yanına dijital okuryazarlık ve teknoloji dilini de eklemek zorunda kalabilir. Belki de gelecekte sınıf öğretmenleri kuantum fizik sertifikalarıyla atanacak!
Milli Eğitim Bakanlığı böyle bir adım atarsa öğretmenlerin desteklenmesi için büyük çaplı hizmet içi eğitim programları kaçınılmaz olur. Ayrıca dijital materyallerle desteklenen yeni nesil ders kitapları görsel animasyonlar ve oyunlaştırılmış öğrenme araçları ile kuantum bilgisayarların temel prensipleri çocuklara eğlenceli bir dille aktarılabilir. Söz konusu tüm bu dönüşüm öğretmenlerin değişen rollerine uyum sağlamasını da gerektirecek.
Kuantum teknolojisinin sınıflara girmesi sadece bir bilgi aktarımı değil öğretmenliğin tanımını da kökten değiştirecek bir devrim anlamına gelecek. Belki de önümüzdeki yıllarda öğretmenler kuantum evreninin rehberleri olacak…
Öğretmen Meb / ÖZEL HABER